„tun“: transitives Verb tuntransitives Verb | geçişli fiil v/t <tat; getan; haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.> Overview of all translations (For more details, click/tap on the translation) yapmak, etmek, atmak, koymak, meşgul olmak yapmak, etmek tun tun atmak tun Schritt tun Schritt koymak (-e) tun (≈ legenund so weiter | ve saire etc) umgangssprachlich | konuşma diliumg tun (≈ legenund so weiter | ve saire etc) umgangssprachlich | konuşma diliumg meşgul olmak tun (≈ beschäftigt sein) tun (≈ beschäftigt sein) examples jemandemetwas | bir şey(i) etwas tun umgangssprachlich | konuşma diliumg jemandem | biri(si)nebiri(si)ne bir şey yapmak jemandemetwas | bir şey(i) etwas tun umgangssprachlich | konuşma diliumg dagegen müssen wiretwas | bir şey(i) etwas tun! buna (karşı) bir şey yapmamız lazım! dagegen müssen wiretwas | bir şey(i) etwas tun! ich weiß (nicht), was ich tun soll (oder | veyaod muss) ne yapacağımı bilmiyorum ich weiß (nicht), was ich tun soll (oder | veyaod muss) er hat nichts damit zu tun onun bu işle hiç ilgisi yok er hat nichts damit zu tun hide examplesshow examples „tun“: reflexives Verb tunreflexives Verb | dönüşlü fiil v/r <tat; getan; haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.> Overview of all translations (For more details, click/tap on the translation) vuku bulmak... tun → see „schwertun“ tun → see „schwertun“ examples sich tun vuku bulmak, cereyan etmek sich tun „tun“: intransitives Verb tunintransitives Verb | geçişsiz fiil v/i <tat; getan; haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.> Overview of all translations (For more details, click/tap on the translation) -miş gibi yapmak işi olmak examples so tun, als ob -miş gibi yapmak so tun, als ob zu tun haben işi olmak zu tun haben
„Tun“: Neutrum, sächlich TunNeutrum, sächlich | cinssiz sözcük n <-s; ohne Plural | çoğulu yokohne pl> Overview of all translations (For more details, click/tap on the translation) hareket, eylem hareket, eylem Tun Tun