bir

„bir“: sayı

sayı | Zahlwort num

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

eins, Eins

eins
bir

bir
Einsdişil | weiblich f
bir

bir

examples

bir ağızdan

im Chor singen

bir ağızdan
bir bir

einer nach dem anderen

eins nach dem anderen

bir bir
bir iki

einige

ein- zweimal

bir iki
bir iki derken

im Handumdrehen

bir iki derken
1 Nisan şakası

Aprilscherzeril | männlich m

1 Nisan şakası
1 Mayıs

Tageril | männlich m der Arbeit

1 Mayıs
bir numaralı

Nummer eins, hervorragend

bir numaralı
bir yastığa baş koymak

Mann und Frau sein

bir yastığa baş koymak
bir yere getirmek

ansammeln, konzentrieren

bir yere getirmek
bire bin katmak

maßlos übertreiben

bire bin katmak

hide examplesshow examples

„bir“: tanımlık

bir

tanımlık | Artikel art

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

ein, eine

ein, eine
bir

bir

examples

bir araba

eine Fuhre

bir araba
bir araba mecazi | übertragen, bildlichfig

eine Menge

bir araba mecazi | übertragen, bildlichfig
bir araya

zusammen

bir araya
bir araya gelmek

zusammenkommen

bir araya gelmek
bir bakıma

einerseits

bir bakıma
bir çift

ein paar Worte

bir çift
bir de

und auch

bir de
bir de

noch dazu

bir de
bir de

und da …

bir de
bir de

nun

bir de
bir de

mal nachsehenve saire | und so weiter etc

bir de
bir defa (veya | oderod kere)

nun (ein)mal

schließlich

erstens, vor allem

bir defa (veya | oderod kere)
bir derece (veya | oderod dereceye kadar)

bis zu einem (gewissen) Grad

bir derece (veya | oderod dereceye kadar)
bir hal olmak (-e)

einen Unfall haben

nicht geheuer zumute sein-e hali | Dativ dat

sich seltsam aufführen

bir hal olmak (-e)
bir hoş

seltsam, merkwürdig

bir hoş
bir içim su

bildhübsch Mädchen

bir içim su
bir gün

eines Tages

bir gün
bir nice

eine ganze Menge

bir nice
bir şeyler, bir şeyler

und so weiter, und so weiter

bir şeyler, bir şeyler
bir türlü

ein und derselbe

bir türlü
bir türlü olmuyor

es klappt einfach nicht

bir türlü olmuyor
yapsam bir türlü, yapmasam bir türlü

ob ich es tue oder lasse, habe ich Nachteile

yapsam bir türlü, yapmasam bir türlü
bir yerde

irgendwo, gewissermaßen

bir yerde
bir yığın

eine Masse

bir yığın
bir yığın

viel Zeit

bir yığın
günün birinde

eines schönen Tages

günün birinde

hide examplesshow examples

„bir“: sıfat

bir

sıfat | Adjektiv, adjektivisch adj

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

einzig, allein gleich gemeinsam

einzig z. B. Gott
bir

bir
(nur) allein ich, du
bir

bir

examples

bir etmek (-i)

vereinen

vereinheitlichen

bir etmek (-i)

gleich nicht verschieden
bir

bir

examples

bir gelmek

sich ausgleichen

bir gelmek
bir olmakveya | oder od kalmak

identisch sein

bir olmakveya | oder od kalmak
bir olmakveya | oder od kalmak konuşma dili | umgangssprachlichumg

ganz hin (veya | oderod erschöpft)sein

bir olmakveya | oder od kalmak konuşma dili | umgangssprachlichumg
bir örnek

uniform, unisex

einheitlich

bir örnek
gitmesiyle gelmesi bir oldu

kaum war sie gegangen, kam sie schon wieder

gitmesiyle gelmesi bir oldu

hide examplesshow examples

gemeinsam z. B. Kasse
bir

bir

„bir“: zarf

bir

zarf | Adverb adv

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

ein Mal, einmal, mal

ein Mal
bir

bir
einmal
bir

mal
bir

bir

examples

bir aşağı bir yukarı dolaşmak

hin und herspazieren

bir aşağı bir yukarı dolaşmak
bir daha

noch (ein)mal

bir daha
bir iyi(ce)

gehörig, ordentlich

bir iyi(ce)
bir o kadar

noch einmal so viel

bir o kadar
bir vakit

damals

(der)einst

bir vakit
bir varmış bir yokmuş

es war einmal Märchen

bir varmış bir yokmuş
bir tuhaf bakıyor

er sieht so seltsam herüber

bir tuhaf bakıyor

hide examplesshow examples

Turkish-German translation for "bir"

"bir" German translation

„bir“: sayı

bir

Overview of all translations

„bir“: tanımlık

bir

Overview of all translations

„bir“: sıfat

bir

Overview of all translations

„bir“: zarf

bir

Overview of all translations

Context sentences for "bir"