girmek

"girmek" German translation

„girmek“: geçişsiz fiil

geçişsiz fiil | intransitives Verb v/i <-er; -e>

(For more details, click/tap on the translation)

gehen (in-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk)genel (olarak) | allgemein allgemein
girmek

girmek
einreisen (in-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk)
girmek

girmek
eindringen (in-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk) Dieb, Wort
girmek ve | undu. mecazi | übertragen, bildlichfig

girmek ve | undu. mecazi | übertragen, bildlichfig
eingehen (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk) auf Einzelheiten, ein Thema
girmek

girmek
annehmen eine Farbe
girmek

girmek
gehen, passen Hände, in die Handschuhe
girmek

girmek
eintreten in einen Krieg
girmek

girmek
anstecken Krankheit jemanden
girmek

girmek
einziehen (in-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk)
girmek askerî | MilitärMIL

girmek askerî | MilitärMIL

examples

içeri(ye) girmek

eintreten (in-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk)

içeri(ye) girmek
midesine bir şey girmedi

er nahm nichts zu sich

midesine bir şey girmedi
girip çıkmak

häufig aufsuchen (-e einen Ort)

girip çıkmak
sana girip çıkan ne?

was geht dich das an?

sana girip çıkan ne?

hide examplesshow examples

beginnen Schule
girmek

girmek
antreten (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk) Stellung
girmek

girmek
geraten in Schulden
girmek

girmek
kapieren, begreifen (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk)
girmek konuşma dili | umgangssprachlichumg

girmek konuşma dili | umgangssprachlichumg

examples

ağrı/sancı girmek (-e)

befallen (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk) Schmerz

ağrı/sancı girmek (-e)
birbirine girmek

in Streit geraten

durcheinandergeraten

birbirine girmek
şarkıya girmek

ein Lied anstimmen

şarkıya girmek
yirmisine girmek

in das zwanzigste Jahr gehen

yirmisine girmek