zaman

„zaman“: isim

[zɑmɑ(ː)n]isim | Substantiv, substantivisch subst

(For more details, click/tap on the translation)

Zeitdişil | weiblich f
zaman

zaman
Zeitaltercinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
zaman

zaman
Tempuscinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
zaman dil bilgisi | GrammatikGRAM

zaman dil bilgisi | GrammatikGRAM
Saisondişil | weiblich f
zaman

zaman
Takteril | männlich m
zaman müzik | MusikMUS teknik | TechnikTECH

zaman müzik | MusikMUS teknik | TechnikTECH

examples

zaman eki

Tempussuffixcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n

zaman eki
zaman kollamak

die richtige Zeit abwarten

zaman kollamak
zaman öldürmek

sich (-e hali | Dativdat) die Zeit totschlagen

zaman öldürmek
zaman ulacı dil bilgisi | GrammatikGRAM

temporale(s) Verbaladverb (z. B. gelince)

zaman ulacı dil bilgisi | GrammatikGRAM
zaman zarfı dil bilgisi | GrammatikGRAM

Zeitadverbcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n

zaman zarfı dil bilgisi | GrammatikGRAM
zaman vermek (-e)

die Zeit erübrigen für

zaman vermek (-e)
zamanı geçmek (-in)

die Zeit ist vorbei für unp

zamanı geçmek (-in)
zamana bırakmak (-i)

der Zeit überlassen-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk

zamana bırakmak (-i)
zaman geçtikçe , zamanla

mit der Zeit

zaman geçtikçe , zamanla
zamanında

rechtzeitig

zamanında
bu zamanda

heutzutage

bu zamanda
gel zaman, git zaman

im Lauf der Zeit

gel zaman, git zaman
az zaman sonra

bald darauf

az zaman sonra
bir zaman(lar)

einst, einmal

bir zaman(lar)
hiçbir zaman

nie(mals)

hiçbir zaman
kimi zaman

zeitweise, zuweilen

kimi zaman
ne zaman?

wann?

ne zaman?
ne zamandan beri?

seit wann?

ne zamandan beri?
o zaman

damals

dann, in diesem Fall(e)

o zaman
zamanında

zur rechten Zeit

zamanında
zaman zaman

von Zeit zu Zeit, dann und wann

zaman zaman
zamanla yarışma

Wettlauferil | männlich m gegen die Zeit

zamanla yarışma
hide examplesshow examples

[zɑmɑ(ː)n]bağlaç | Konjunktion, Bindewort konj

(For more details, click/tap on the translation)

examples

-diği zaman

als

wenn

-diği zaman
yola çıktığım zaman saat üçü geçiyordu

es war nach drei Uhr, als ich mich auf den Weg machte

yola çıktığım zaman saat üçü geçiyordu