Turkish-German translation for "boş"

"boş" German translation

„boş“: sıfat

boş

sıfat | Adjektiv, adjektivisch adj

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

leer, leer frei unbeschäftigt sinnlos

leer
boş

boş
leer (stehend) Haus
boş

boş

examples

(eli) boş dönmek

unverrichteter Dinge zurückkehren

(eli) boş dönmek

frei Person, Taxi, Zeit
boş

boş

examples

boş bulunmak mecazi | übertragen, bildlichfig

(einen Augenblick) abwesend sein

boş bulunmak mecazi | übertragen, bildlichfig
boş düşmek

geschieden werden (nach islamischem Recht) Frau

boş düşmek
boş koymak (-i)

entbehren (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk)

boş koymak (-i)
boş koymak (-i) mecazi | übertragen, bildlichfig

jemanden übergehen

boş koymak (-i) mecazi | übertragen, bildlichfig
boş koymak (-i)

jemanden sich (-e hali | Dativdat) selbst überlassen

boş koymak (-i)
boş zaman

Freizeitdişil | weiblich f

boş zaman
hide examplesshow examples

unbeschäftigt
boş

boş

examples

boşa almak (-i) teknik | TechnikTECH otomobil ve trafik | Auto und VerkehrAUTO konuşma dili | umgangssprachlichumg

den Leerlauf einlegen

boşa almak (-i) teknik | TechnikTECH otomobil ve trafik | Auto und VerkehrAUTO konuşma dili | umgangssprachlichumg
boş durmamak

rührig sein

boş durmamak
boş gezmek

faulenzen

boş gezmek
boş gezmek konuşma dili | umgangssprachlichumg

arbeitslos sein

boş gezmek konuşma dili | umgangssprachlichumg
boş gezenin boş kalfası

Oberfaulenzereril | männlich m

boş gezenin boş kalfası
hide examplesshow examples

sinnlos Furcht, Worte
boş

boş

examples

boş inanç

Aberglaubeeril | männlich m

boş inanç
boş söz

dummes Zeug

boş söz
boş vermek (-i/-e)

sich (-e hali | Dativdat) nichts machen aus

boş vermek (-i/-e)
boş ver!

mach dir nichts daraus!, egal!

boş ver!
boş yere

unnötig

boş yere
hide examplesshow examples

„boş“: isim

boş

isim | Substantiv, substantivisch subst

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

Nietedişil | weiblich f Los
boş

boş

examples

boş çıktı

nichts gewonnen beim Loseziehen

boş çıktı
boşa çıkmak

sich nicht erfüllen, enttäuscht werden

boşa çıkmak
boşa gitmek

verpuffen, unnütz sein

boşa gitmek

Context sentences for "boş"

burası boş mu?

ist hier noch frei?

burası boş mu?

dipsiz kile, boş ambar

verschwenderisch

dipsiz kile, boş ambar

boş bulundum

ich warbir şey(i) | etwas etwas abwesend (und habe mich erschreckt)

boş bulundum

boş zamanını değerlendirmek

seine Freizeit gut gestalten

boş zamanını değerlendirmek

meydanı boş bulmak

ohne Gegnerveya | oder od Kritikerveya | oder od reden können

meydanı boş bulmak

dipsiz kile, boş ambar

hoffnungslos, enttäuschend Sache

dipsiz kile, boş ambar

eli boş

mit leeren Händen

beschäftigungslos

eli boş

cebi boş (veya | oderod delik)

Habenichtseril | männlich m

cebi boş (veya | oderod delik)

Recommended content

Tell us what you think!

Do you like the Langenscheidt online dictionary?

Many thanks for your review!

Thank you for your feedback!