güç

„güç“: sıfat | zarf

sıfat | Adjektiv, adjektivisch adj &zarf | Adverb adv <-cü>

(For more details, click/tap on the translation)

examples

güç konuşuyordu

er/sie sprach mit Mühe

güç konuşuyordu
bunu ona güç anlatırız

das können wir ihm/ihr nur schwer erklären

bunu ona güç anlatırız
güce sarmak

schwierig werden

güce sarmak
gücü gücüne , güç halle

unter großen Schwierigkeiten

gücü gücüne , güç halle

hide examplesshow examples

isim | Substantiv, substantivisch subst <-cü>

(For more details, click/tap on the translation)

examples

güç etmek

kaum erwarten können (-ibir şey(i) | etwas etwas-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk)

in der Not herbeisehnen (-ibir şey(i) | etwas etwas-i hali, belirtme durumu | Akkusativ akk)

güç etmek
gücüne gitmek (-in)

kränken (-i hali, belirtme durumu | Akkusativakk)

gücüne gitmek (-in)
gücüne gitmek (-in)

ärgern Sache

gücüne gitmek (-in)

isim | Substantiv, substantivisch subst <-cü>

(For more details, click/tap on the translation)

examples

hide examplesshow examples

examples

hide examplesshow examples

Machtdişil | weiblich f Staat
güç aynı zamanda | aucha. politika | PolitikPOL

güç aynı zamanda | aucha. politika | PolitikPOL

examples

Barış Gücü

Friedenstruppedişil | weiblich f UNO

Barış Gücü
güç birliği

Einigungdişil | weiblich f von Kräften

güç birliği
(onun) buna gücü yetmez

das steht nicht in seiner Macht

(onun) buna gücü yetmez