„drinstecken“: intransitives Verb drinsteckenintransitives Verb | geçişsiz fiil v/i <-ge-; haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.> umgangssprachlich | konuşma diliumg Overview of all translations (For more details, click/tap on the translation) içinde takılı/sokulu olmak içinde takılı/sokulu olmak (-in) drinstecken drinstecken examples da steckt viel Arbeit drin buna çok emek verilmiş da steckt viel Arbeit drin