Turkish-German translation for "yaş"

"yaş" German translation

„yaş“

yaş

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

Alter Lebensjahr

Altercinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
yaş

yaş

examples

yaş baş

Lebenserfahrungdişil | weiblich f

yaş baş
yaşına başına bakmadan

bei seinem hohen Alter

yaşına başına bakmadan
yaşını (başını) almış insanlar

Menschen fortgeschrittenen Alters

yaşını (başını) almış insanlar
yaşı ne, başı ne! (-in)

dazu ist er noch zu unerfahren

zu jung (um mitreden zu können)

yaşı ne, başı ne! (-in)
yaş haddi

Altersgrenzedişil | weiblich f

yaş haddi
yaşı ilerlemek (-in)

älter werden

yaşı ilerlemek (-in)
yaş yetmiş iş bitmiş

steinalt, hochbetagt

yaş yetmiş iş bitmiş
yaşı benzemesin! (-in)

möge er (veya | oderod sie) länger leben (als der Gestorbene)!

yaşı benzemesin! (-in)
yaşı yerde sayılası konuşma dili | umgangssprachlichumg

möge er doch verrecken!

yaşı yerde sayılası konuşma dili | umgangssprachlichumg
yaşınızı göstermiyorsunuz

man sieht Ihnen Ihr Alter nicht an

yaşınızı göstermiyorsunuz

hide examplesshow examples

Lebensjahrcinssiz sözcük | Neutrum, sächlich n
yaş

yaş

examples

yaş günü

Geburtstageril | männlich m

yaş günü
sekiz yaşına bastı

er ist sieben (Jahre alt)

sekiz yaşına bastı
sekiz yaşını doldurdu

er ist acht (Jahre alt)

sekiz yaşını doldurdu
sekiz yaşından gün almamış

er hat das siebte Lebensjahr noch nicht vollendet

sekiz yaşından gün almamış
çocuk daha yaşında değil

das Kind ist noch nicht ein Jahr alt

çocuk daha yaşında değil
kaç yaşındasınız?

wie alt sind Sie?

kaç yaşındasınız?
yirmi yaşındayım

ich bin zwanzig Jahre alt

yirmi yaşındayım

hide examplesshow examples

„yaş“: isim

yaş

isim | Substantiv, substantivisch subst

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

Tränedişil | weiblich f
yaş

yaş

examples

yaş akıtmak (veya | oderod dökmek)

Tränen vergießen

yaş akıtmak (veya | oderod dökmek)
yaşını içine akıtmak mecazi | übertragen, bildlichfig konuşma dili | umgangssprachlichumg

alles in sich hineinfressen

yaşını içine akıtmak mecazi | übertragen, bildlichfig konuşma dili | umgangssprachlichumg

„yaş“: sıfat

yaş

sıfat | Adjektiv, adjektivisch adj

Overview of all translations

(For more details, click/tap on the translation)

nass, feucht, frisch, mies

nass, feucht
yaş

yaş
frisch Obst
yaş

yaş
mies
yaş konuşma dili | umgangssprachlichumg

yaş konuşma dili | umgangssprachlichumg

examples

yaş tahtaya (veya | oderod yere) basmak mecazi | übertragen, bildlichfig

aufs Glatteis gehen

yaş tahtaya (veya | oderod yere) basmak mecazi | übertragen, bildlichfig
yaş tahtaya (veya | oderod yere) basmak

sich täuschen lassen

yaş tahtaya (veya | oderod yere) basmak
bu iş yaş

die Sache ist heikel (veya | oderod aussichtslos)

bu iş yaş

Context sentences for "yaş"

yirmi yaş dişi

Weisheitszahneril | männlich m

yirmi yaş dişi

ileri yaş

vorgerücktes Alter

ileri yaş

yaş pasta

(Sahne)Tortedişil | weiblich f

yaş pasta

yaş haddi

Altersgrenzedişil | weiblich f

yaş haddi

vorgerücktes Alter

geçkin yaş

Tell us what you think!

Do you like the Langenscheidt online dictionary?

Many thanks for your review!

Thank you for your feedback!