brechen
transitives Verb | geçişli fiil v/t <bricht; brach; gebrochen; haben | geçmiş zaman „haben“ fiiliyleh.>Overview of all translations
(For more details, click/tap on the translation)
brechen
intransitives Verb | geçişsiz fiil v/i <bricht; brach; gebrochen>Overview of all translations
(For more details, click/tap on the translation)
- kırılmakbrechen <sein | geçmiş zaman „sein“ fiiliyles.>brechen <sein | geçmiş zaman „sein“ fiiliyles.>
- kusmakbrechen (≈ erbrechen) <sein | geçmiş zaman „sein“ fiiliyles.>brechen (≈ erbrechen) <sein | geçmiş zaman „sein“ fiiliyles.>
examples
- mit jemandem brechen übertragen, bildlich | mecazifig <sein | geçmiş zaman „sein“ fiiliyles.>mit jemandem | birisiylebirisiyle ilişkiyi kesmek